Mahçupyan: İşin tadı kaçtı!

Bugünkü köşe yazısında Davutoğlu’nun görevi bırakmasına varan sürecin yol arkadaşları arasındaki en basit ahlaki usul kurallarını bile ihlal ettiğini savunan Mahçupyan, yaşananlar nedeniyle AKP’nin ''algısal ve duygusal zemin’de yara aldığını yazdı. Artık AKP’nin her hatasının daha çok göze batacağını söyleyen Mahçupyan, Davutoğlu’nun ''ipinin çekilmesi''nin ''Erdoğan’ın karar mekanizmasını tek merkezli ve hiyerarşik yapma isteği’dışında hiçbir anlamlı nedeninin görülemediğini kaydetti.

''İşin tadı’ kaçmış durumda

Mahçupyan, yazısına her siyasetçinin ne kadar güçlü ve sevilen biri olursa olsun toplumda bir yere kadar avansı olduğunu hatırlatarak başladı.

Siyasetçilerin hassas olaylara yaklaşımlarının toplumca hep hatırlandığını savunan Mahçupyan, “Siyasetçinin bu sınavdan çıktığı durumlarda eşik yükselir, tabanla siyasetçi arasında bir bütünleşme ortamı doğar. Buna karşılık sınavdan başarısız çıkıldığında gizli bir kopuşun dinamikleri tomurcuklanır. İnsanlar bunu açıkça ifade etmek istemeyebilirler ama ''işin tadı’ kaçar'' yorumunda bulundu.

Bu duruma, “Davutoğlu’nun hiç gerek yokken bu şekilde gönderilmesi AK Parti’de ''işin tadını’ kaçırmış durumda'' diye örnek veren Karar yazarı,  şu zamana kadar AKP’nin hatalarına rağmen ''doğruları çok daha fazla olduğu için’ desteklemeye devam eden AKP seçmenlerinin artık partinin hatalarını daha çok görmeye ve rahatsız olmaya başlayacağını yazdı.

''Erdoğan’ın tamir etmesi hiç kolay değil’

Mahçupyan, “Erdoğan’ın her aşırı sert, fazla otoriter veya yanlış bulunan sözü çok daha yaralayıcı olacak. AK Partililerin yüreğini sıkıştıracak ve onları mesafe almak zorunda hissettirecek'' derken, Erdoğan’ın da bu çatlağı tamir etmesinin hiç kolay olmayacağını kaydetti.

Yazı şöyle devam etti: “Çünkü tamir için iki yıldır Cumhurbaşkanlığı ve çevresinde üreyen tavır ve duruşun tersine çevrilmesi gerekiyor. Eğer niyet bu olsa idi Davutoğlu’na bel altından vuruşları da özendiren yaklaşım niye sürdürüldü? Ayrıca eğer niyet bu idiyse Davutoğlu’ndan daha ehil olan ve herhangi bir görevi gönül rahatlığıyla delege etmeyi mümkün kılan başka birini niye arayasınız?''

Davutoğlu’nun da krizde payı olduğunu yazan Mahçupyan, yine de krizde asıl sorumluluğu ''reisçi’ olarak adlandırılan kesime yöneltti. Mahçupyan, “Yol arkadaşlığının ima ettiği en basit ahlaki usul kurallarının bile ihlal edilebildiği ve buna göz yumulduğu ya da görmezden gelindiği bir süreçten geçildi. Bu AK Parti yönetimi adına bir başarısızlıktı ve Davutoğlu ile Başbakanlık çevresinin de bu başarısızlıkta payı var. Ancak bir yönetim zaafının güç dengesinde güçsüz olanın üzerine yıkılarak, üstelik bunda ''fitne’ aranarak sunulması, AK Parti’nin sahip olması ve sahip çıkması gereken edep ve adap kodlarını yerle bir etti'' ifadelerini kullandı.

''Yolsuzluklar zaten yaraydı’

AKP’nin şu zamana kadar sadece köprü, tünel, yol gibi projelerle değil aynı zamanda doğru bir ahlaki zemin üzerine oturmasıyla da destek topladığını savunan Karar yazarı, artık bu duruşun kırıldığını savunarak, “Yolsuzluklar zaten bir yaraydı… Yarattığı rahatsızlık ortadan kalkmasa da, beşeri zafiyetle bir yere kadar açıklanabildi ve başkaları tarafından kötüye kullanılma endişesi ile kenara kondu. Ama bu son olay hiçbir gereği yokken ve hiçbir gerçekçi gerekçeye dayanmadan yaşandı… Erdoğan’ın karar mekanizmasını tek merkezli ve hiyerarşik yapma isteğinin dışında hiçbir anlamlı neden bulamıyor insanlar…'' diye yazdı.

''Maalesef ''işin tadı’ gerçekten de kaçtı’

Mahçupyan, yazısını Erdoğan’ı da eleştirerek şöyle noktaladı:“Erdoğan’ın bu tercihi önündeki eşiği aşağı çekti, verilmiş olan avans alanını daralttı. Daralmayı engellemek üzere şimdi''tehdit altındayız’ söyleminin öne çıkarılması şaşırtıcı olmaz. Bununla tabanı bir süre daha oyalamak belki mümkündür ama maalesef ''işin tadı’ gerçekten de kaçtı…''