Kemal Kılıçdaroğlu: Teröre destek veren AKP'dir

"Türkiye'nin kurucu ayarlarına dönmesi gerek" diyen Kılıçdaroğlu, "Bize terörle yaşamayı öğretmeye çalışıyorlar. Ben bu iktidarla yaşamaya mecbur değilim. Ben terörle yaşamaya mecbur değilim" diye konuştu.

'DGM'LERİN ADI DEĞİŞTİ'

Kılıçdaroğlu, "12 Eylül darbe dönemlerinde yaşadığımız sürecin tekrar yaşanması anlamına geliyor. O dönem DGM vardı, siyasi otorite emrindeydi. Adını değiştirdiler, sulh ceza hakimliği oldu. Yine iktidarın sopası. Demokrasi bizim ülkemizde artık yok" diye konuştu. Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

Düşünceyi açıklamada elbette ki herkes istediğini söyleyemez. Elbette bunun uluslararası standartları var. şiddeti açıkça övmek yasaktır. Irkçılık yaparsanız yasaktır. Ayrımcılık ve nefret söyleminde bulunursanız yasaktır.

Hitler faşizminden kaçan öğretim üyelerini, bilim insanlarını kucaklayan bir ülkeden kendi ülkesinde ders veren hocayı hapse atan bir ülke haline geldik.

Demokrasinin olmadığını gösteren en temel gösterge medya özgürlüğüdür. Demokrasinin rafa kalktığını ilk söyleyen ben değilim. 30 Mart 2015’te, bir diktatör bozuntusu. Parlamenter sistem artık bekleme odasına girdi diyor.

Yani ben demokrasiyi rafa aldım diyor. Ne demek parlamenter sistem, ben onu da tanımıyorum diyor. Buna ilk tepkiyi vermesi gereken TBMM başkanı. Ne demek diye tepki göstermesi gerekirdi. Ama korkularından tepki göstermiyorlar. TBMM koltuğu korkacak adamların koltuğu değildir.

Düşüncesini açıkladı diye akademisyenleri hapse atarsanız ülkede demokrasiyi yok edersiniz. Hangi gerekçeyle tutukluyorlar?

'AKP PKK'YA YARDIM ETTİ'

"Teröre ve terör örgütlerine yardım yapan parti Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticileridir" diyen Kılıçdaroğlu, "Oy alıp ülke yönetmek yerine PKK’ya yardım yataklık yapan bunlardır. Öğretim üyelerinin böyle bir şeyi yok" diye konuştu.

CHP lideri, AKP'li isimlerin açıklamalarını tarihleriyle vererek Cumhuriyet savcılarını göreve çağırdı:

2014’te PKK’nın konuşlandığı yerlerle ilgili olarak güvenlik güçleri diyorlar ki bize izin verin silahlı terör unsurlarıyla mücadele edelim. 290 kez yazıyorlar. 282’sini, hayır bunlara dokunmayın diyorlar. Bu yardım ve yataklık değil midir? Akademisyenlerden ne istiyorsunuz? Onlar ellerine silah alıp dağa mı çıktılar? 

Sadullah Ergin, 26 Ocak 2013, 'Öcalan bölgenin reel politiğini sağlıklı değerlendiriyor'. Söyleyen adalet bakanı, kendisi değerlendiremiyor, Öcalan'ın değerlendirmesini beğeniyor. Yiğit bulut, 'Abdullah Öcalan Türkiye’nin önünü açıyor'. Kazara bunu bir CHP'li söylese yer gök inlemişti.

19 Temmuz 2013, Yasin Aktay; 'Öcalan dünyanın geleceğini iyi okuyor'. 31 Ocak 2014, Mehmet Metiner; 'Öcalan, Türkiye'nin demokrasisine katkı sağlıyor.' 7 Haziran 2014, Beşir Atalay; 'Öcalan'ın düşünceleri, bizim de düşüncelerimiz'. 7 Haziran 2014, Efkan Ala; 'PKK ile AKP doğrudan görüşüyor'. Yardım ve yataklıkta başka delil mi arıyorsunuz? 8 Haziran 2014, Yalçın Akdoğan; 'Öcalan'ın olayları okuma kabiliyeti ve tecrübesi var.'  19 Ekim 2015, Orhan Miroğlu; 'PKK bir terör örgütü değildir. '

Bu bildiride bunlar var mı? Yok. Bunlar hakkında bir savcı soruşturma açtı mı? Unvanında cumhuriyet olan savcılara sesleniyorum. Bunları soruşturacak yürekli bir adam istiyorum. Yardım ve yataklık yapan bir siyasal parti Türkiye'yi yönetmeye kalkıyor. 14 yılda Türkiye'yi terör batağına sürükledi.

'İSTİHBARAT NEREDEYDİ'

Kılıçdaroğlu, "Bu yardım ve yataklık yapılırken dönemin başbakanı televizyona çıkıp, 'Evet, silah depoladılar, biz de valilere talimat verdik dokunmayın' dedi. 13 Şubat 2016, PKK çözüm sürecinde 200 ton bombayı şehirlere doldurdu. 200 ton bomba şehirlere yerleştirilirken bu ülkede istihbarat neredeydi" diye devam etti.

CHP lideri, "Vergi daireleri kurdular, ses çıkarmadı hükümet. Mahkemeler kurdular, ses çıkarmadı hükümet. Asker alma daireleri kurdular. Metropollerde yol kontrolü yaptılar, dokunmayın bunlara dediler. Bugün gelen her şehidin sorumlusu bunlar değil mi" diye sordu.

"Bir siyasal iktidarın kölesi olmak Cumhuriyet savcılarına yakışmaz" diyen Kılıçdaroğlu, "Öğretim üyesine gelince tutukluyorsun, sırtı kalın olanlara dokunamıyorsun. O zaman o makamlarda oturmayacaksın, cumhuriyet unvanını da kullanmayacaksın" şeklinde konuştu.

"7 Haziran seçimlerine terörsüz bir ortamda girdik. 7 Haziran'dan sonra millet kaosu seçti diye açıklama yaptılar" diyen Kılıçdaroğlu, "Ya bize oy verin ya da terör artar dediler. İstikrar bozulur, bizi tek başına getirin istikrarı sağlayacağız dediler. Hiçbiri olmadı" diye devam etti; "Namuslu her vatandaşımın kendisine sorması lazım. Her seferinde bir düşman yaratıyorlar. Kendi sorumluluklarını halkın gözünden kaçırmak istiyorlar. Hitler taktiğidir bu" dedi.

'KURUCU AYARLARA DÖNMEMİZ LAZIM'

Kılıçdaroğlu, "Türkiye kurucu ayarlarına, Cumhuriyet kurulurken hangi ayarlarla kurulduysa aynı ayarlara dönmek zorundadır. Dış politikasını 180 derece değiştirmelidir. Arap Birliği, Türkiye'deki bürosunu kapattı geçen hafta. Neden? Bütün Araplar Türkiye'yi artık düşman görüyorlar" ifadeleriyle devam etti:

Anayasa'nın 112. maddesi çalıştırılmalı. Sorumluların yönetimden ayrılması lazım. Anayasa'ya sadakat yemini etmiş sayın Davutoğlu'na sesleniyorum. Türkiye'yi bu bataklığa çeken kimse ya görevden al, ya da o namusuyla ayrılsın görevden. Erdemsizlikle, kabadayılıkla ülke yönetilmez.

Liyakat sistemi. Bizim partili diye getirdiniz, ülkeyi kan gölüne çevirdiniz. Liyakat sisteminin olmadığı yerde devlet olmaz arkadaşlar.

CHP lideri, "Bize terörle yaşamayı öğretmeye çalışıyorlar. Kendi kanallarında, kendi gazetelerinde söylüyorlar. Bizim terörle yaşama talebimiz yok. Biz kendi ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. Birilerinin beceriksizliğini neden halka mâl ediyorsunuz" diye konuştu.

"Ben bu iktidarla yaşamaya mecbur değilim" diyen Kılıçdaroğlu, "Ben terörle yaşamaya mecbur değilim. Ben huzur içinde yaşamak istiyorum. Sokaklarda, caddelerde, AVM'lerde, parklarda rahat gezmek istiyorum. 14 yılda Türkiye'yi bu hâle getirdiler. Bunların kafasında uygarlık diye bir kadro yoktur" ifadelerini kullandı.