Birleşik Krallık Seçimleri’nden CHP’ye mesaj var!

Birleşik Krallık Seçimleri’nden CHP’ye mesaj var!

Birleşik Krallık Seçimleri’nden CHP’ye mesaj... Çağlar Ezikoğluİngiltere Başbakanı Theresa May’in Brexit öncesi baskın seçim kararı alıp elini kuvvetlendirerek Parlamento’da çoğunluğu elde etme hayali dün yapılan seçimlerin neticesine suya düşmüş gözüküyor. Bu...

Çağlar Ezikoğlu

İngiltere Başbakanı Theresa May’in Brexit öncesi baskın seçim kararı alıp elini kuvvetlendirerek Parlamento’da çoğunluğu elde etme hayali dün yapılan seçimlerin neticesine suya düşmüş gözüküyor. Bu sonuçlar neticesinde Jeremy Corbyn liderliğindeki muhalefetteki İşçi Partisi oylarını ve Parlamento’daki milletvekili sayısını önemli ölçüde arttırmışken, 330 sandalye ile tek başına iktidarda olan May liderliğindeki Muhafazakar Parti ise sandalye sayısını tek başına iktidar için çoğunluk olan 326’nın altına düşürerek tek başına iktidar olma konumunu kaybetti. Aslında son yapılan anketlerin neticeleri de böylesine kıl payı bir durumun söz konusu olabileceğini ve koalisyon ihtimallerini öngörmüştü. Baskın seçim kararı alındığında Muhafazakar Parti ile İşçi Partisi arasında seçmen desteği açısından var olan devasa fark her geçen gün daha da erimişti. Peki ne oldu da Muhafazakar Parti bu gücünü kendi eliyle kaybetme noktasına geldi?

Başbakan May’in ilk başta planladığı temel çerçeve, baskın seçim kararı alındığında Muhafazakar Parti ile İşçi Partisi arasındaki seçmen desteği farkını partisi lehine Parlamento’da ezici bir çoğunluğa dönüştürme isteğiydi. AB ile başlayacak Brexit görüşmeleri öncesini elini güçlü tutmak ve AB’den ''sert bir çıkış’ ile süreci tamamlamak isteyen May için böylesi bir parlamento desteği elini oldukça rahatlatacaktı. Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı. Uymamasının en önemli sebebi de Jeremy Corbyn’in oyunu kuralına göre oynayıp İngiliz halkının popülizme doğru kayışını kendi siyasi ajandasıyla bir biçimde uyumlaştırmayı başarmasıydı.

Neo-liberalizm ve küreselleşmenin girdiği kriz artık tüm dünyada malumun ilanı oldu. İşte bu ilan aynı zamanda dünya çapında bu krize çare olarak sunulan popülist politikaların ve popülist iktidarların nüfuz alanlarını hızlı bir şekilde genişletmesine yol açacaktı. Fakat bu noktada verilebilecek örneklerin büyük bir çoğunluğu muhafazakar veya sağ temelli popülist hareketlerdi. İngiltere örneğinde de aşırı sağcı UKİP ile başlayan bu ivme en son noktada Brexit referandumu neticesi AB’den çıkma süreci ile zirveye yaklaştı. Corbyn liderliğindeki İşçi Partisi özellikle Brexit neticesinde ortaya çıkan bu popülist dalgayı oldukça iyi kavradı. İşçi Partisi’nde Tony Blair döneminden beri süre giden ''üçüncü yol’ tartışmalarını ve Blair tarzı muhafazakarlara yaklaşan bir sol siyasi anlayışı tamamıyla kenara attı Corbyn. Corbyn sistemin krize girdiğinin farkındaydı ve halk kitlelerinin bu krizin müsebbibi olarak gördüğü küresel ve neo-liberal aktörlere olan tepkisini iyi analiz etti. Örneğin Corbyn seçim kampanyası boyunca Brexit’in karşısında durmadı ve AB’ye yönelik eleştirilerine devam etti. Bu süreçte Brexit ile AB’den çıkışın daha yumuşak bir şekilde gerçekleşip İngiliz halkının özellikle ekonomik anlamda bu durumdan etkilenmemesi gerektiğini savundu. Tabi burada karşıtlık siyaseti sadece AB üzerinden yürümedi. Özellikle Donald Trump’un seçilmesi ve Trump’un İslamofobik ve ırkçı anlayışı yüzünden özellikle göçmen kitlelerde, liberallerde veya solda yer alan İngilizlerde artan Anti-Amerikancılığı akıllıca kendi ajandasında kullandı. Donald Trump’un İşçi Parti’li Londra Belediye Başkanı Sadıq Khan ile sosyal medya üzerinden girdiği tartışmalar parti için önemli bir kazanç olacaktı Anti-Amerikancı kitleler üzerinde. Corbyn’in ajandasındaki Anti-NATO politikası da başka bir etmendi kitleleri etkileyen. Özellikle Manchester saldırısının failinin Libyalı olması ve bu saldırıdan sonra ''NATO’nun Libya’ya müdahalesi olmasaydı bu saldırı gerçekleşmeyecekti’ şeklindeki haklı serzenişler yine Corbyn’in NATO eleştirilerinin seçmen kitlesinde karşılık bulacağının göstergesiydi. Aslında baktığımızda bugün muhafazakar veya sağ bir popülist iktidarda görebileceğimiz, Anti-Amerikancılık veya Anti-AB/NATO politikaları Corbyn tarafından kendi siyasi ajandasına uyumlaştırılmış ve kitlelerin bu noktadaki dışavurumları İşçi Partisi’ne destek olarak dönmüştü bu seçimlerde. İç politikada ise özellikle sağlık sistemi NHS’e yönelik İşçi Partisi’nden getirilen sert eleştiriler ve Corbyn’in üniversite ücretlerinin yüksekliğini kabul edilemez bulup eğitimi ücretsiz yapacağına dair vaatler de seçmen kitlesinde karşılık bulmuştu. Corbyn şu ana kadar özellikle Avrupa’da muhafazakar-sağ popülist iktidarların halk tarafından neden desteklendiğine dair bütün etmenleri İşçi Partisi’nin sol ajandasına bir şekilde içselleştirmişti. Bu içselleştirme ve popülizm ile sol arasında mümkün olabilecek en uyumlu ortaklık Corbyn’in zaferinin de temel taşlarından birisi oldu bu seçimde.

Peki buradan Türkiye’deki sol muhalefete ve en önemlisi CHP’ye çıkabilecek bir mesaj var mı? Aslında fazlasıyla var; zira bahsettiğimiz Anti-Amerikancılık, Anti-Avrupa Birliği veya Anti-NATO’culuk özellikle Türk seçmen kitlesinde şu ana kadar hiç olmadığı ölçüde yüksek bir seviyede seyrediyor. Ama maalesef ki böylesi bir madeni işlemek sadece AKP iktidarının önüne bırakılmış. Ne ilginçtir ki, bu ülkede yıllarca Suud-ABD ittifakını eleştiren ve Suud’u ABD emperyalizminin hizmetkarı olarak gören bir sol anlayış söz konusu iken; bugün Suud’u benzer sebeplerle eleştiren ve bu eleştiriyi tekeline alan ''Reisçi’ bir organizma ile karşı karşıyayız. AKP iktidarı ve özellikle lideri Erdoğan, kapitalizmin girdiği kriz ile yükselen popülizmin Türk iç dinamikleri ile birleşmesi neticesinde inanılmaz hızlı bir şekilde Anti-Amerikancı ve Anti-Batıcı bir yöne savrulduğunun farkına vardı ve bugünlerde seçmen desteğini konsolide etmek için oyunu bu yönde oynuyor. Peki ya CHP ne yapıyor ya da ne yaptı bu süreçte? Neo-liberal veya küresel aktörlere eleştiri getirebildi mi? Anti-Amerikancılığı seçmen kitlesini konsolide edebilmek için kendi siyasi ajandasıyla uyumlu hale getirmeye çabaladı mı? Elbette hayır; onun yerine ''en çok sosyal demokrat biziz’ mesajını yıllarca verip durdular. Netice; %25’i geçemeyen bir seçmen desteği. Ama buradaki esas sorun u siyasi olguları bir araya getirebilecek yani artan popülist nüveleri sol bir ajandada eritebilecek en önemli araçlardan birisi olan Kemalizm’in CHP tarafından tamamen dışlanmasıdır. Eğer CHP seçmen tabanını rahmetli Ecevit’in 70’lerin sonu dönemindeki %40’lık seviyeye çıkarmak istiyorsa, artan popülizmi sol ile uyumlu hale getirmek ve neo-liberal/küresel değerleri bir kenara itmek zorundadır. Ve bunun içinde elindeki en önemli siyasi araç Kemalizm’dir. Kemalizm’i her fırsatta tu kaka etmek yerine artan popülizmi sol siyasetin içerisinde eritmek için kullanmak CHP’nin önünde önemli bir fırsat olarak duruyor.

"Birleşik Krallık Seçimleri’nden CHP’ye mesaj var!" haberi, 09 Haziran 2017 tarihinde yazılmıştır. 09 Haziran 2017 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan Birleşik Krallık Seçimleri’nden CHP’ye mesaj var! haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Birleşik Krallık Seçimleri’nden CHP’ye mesaj var! 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 26 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 12:40 Uzman İsim Uyardı: Sıcaklıklar Rekor Kıracak! Yaz Ayları Kavurucu Geçecek
  2. 12:39 Kenya'yı Vuran Şiddetli Yağışlar ve Seller: En Az 32 Kişi Hayatını Kaybetti
  3. 12:35 Gazze Kıyısında İnsani Yardım Limanı İnşaatı Başladı
  4. 12:31 Sıvı Metal Alaşımlarıyla Hızlı Elmas Üretimi:Güney Kore'de Yeni Buluş
  5. 12:28 Türkiye Ekonomisi IMF Raporunda: Zorlu On Yılın Ardından Değerlendirme
  6. 12:23 Sosyal Medya Akrobasisi: Motosiklet Kazalarındaki Ölümcül Tehlike
  7. 12:19 23 Nisan'da Dilan Polat Gösterisi Üzerine Soruşturma Başlatıldı!
  8. 12:19 Dolandırıcılardan Korunma İpuçları: Bakanlık Uyarıyor!
  9. 12:16 Sabiha Gökçen'de Fiyatlar Uçuyor: Havalimanında Yemek Parasıyla Bir Ay Geçinilir mi?
  10. 12:16 Asgari Ücret Beklentileri Yerle Bir Olabilir mi? Milyonlarca İnsan Üzgün Bekleyişte!
  11. 12:15 Memleket Hasreti Güzel Oyuncuyu Nasıl Değiştirdi? Şok Edici Görüntüler!
  12. 12:14 Borsa İstanbul Açılışında Yükseliş: BIST 100 Endeksi Değer Kazandı
  13. 12:12 İslam Memiş'ten Altın Yatırımcısına Dikkat Çekici Uyarı! 4 Kritik Seviye ve Beklentiler
  14. 12:10 Tottenham, Fenerbahçe'nin Yıldızı Szymanski İçin 20 Milyon Euro Ödemeye Hazır
  15. 12:05 Çin Uzay Programı: Yeni Taykonot Ekip, Tiengong İstasyonu'na Ulaştı
  16. 12:02 Osmanlı'nın Tatlı Zaferi: Revani Tatlısıyla Lezzet Şöleni!
  17. 11:53 Gönen'de Kaybolan Ekonomist Korhan Berzeg'in Bulguları: DNA Testleri Kimliği Açığa Çıkaracak
  18. 11:50 Galatasaray, Liderlik Koltuğunu Korumak İçin Adana Demirspor'un Konuğu
  19. 11:47 Dolar Bu Sefer Durdurulamayacak! Ünlü Ekonomistin Tahmini Korkutuyor: "Hazır Olun!"
  20. 11:46 Hız Tutkusu Yeni Bir Boyut Kazanıyor: MG'den Elektrikli Fırtına! 0'dan 100'e 1.9 Saniyede Çıkıyor
ABC Kritik Haberleri