Prof. Dr. İ. Melih Baş
Prof. Dr. İ. Melih Baş - Suyumuzdan para kazanıyorlar

Suyumuzdan para kazanıyorlar

Suyumuzdan para kazanıyorlar (Su Hakkı Kampanyası Raporu)

Sivil ve Ekolojik Haklar Derneğince (SEHAK) yürütülen Su Hakkı Kampanyasının (SHK) hazırladığı Suyumuzdan Para Kazanıyorlar başlıklı rapor 13.1.2016 tarihinde bir basın açıklamasıyla kamuoyuna açıklandı. Raporun alt başlığı İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursada su üzerinde su üzerinde artan ekonomik baskılar. Basın açıklaması, SHK adına Dr. İlhan Akgün, Nuran Yüce, Gamze Şahin tarafından -kampanyaya destek veren eski milletvekili Melda Onurun da katılımıyla- yapıldı. 

Basın açıklamasında SHKnın bize izlettiği görsel bant kaydında (GBK), yurttaşların su giderlerindeki artışın aslında ayırdında olup, bundan rahatsız oldukları açık biçimde gözüküyordu. Yurttaşlar GBKda ayrıca musluktan akan suyun içilebilir olmasını, temel gereksinimler için gerekli nicelikte suyun bir insan hakkı olarak ücretsiz verilmesini istedikleri de izleniyordu.

Raporu kimi noktalarda kişisel yorumlarımızı ve eklemelerimizle ayrıntılı biçimde ele alalım. Kimileri hızlı okuma yapabilir, meraklısı da ayrıntılı. Rapora esas olan araştırmada esası etkilemeyecek kimi değişik uygulamalar da söz konusu olabilirdi. Örneğin illere göre ayrı hanehalkı kişi sayısı almak, ayrı su tüketim miktarları almak, ayrı damacana su fiyatları almak, fiyatları sabit fiyat esasına göre hesaplamak vb. Hatta bu çalışma vatandaşın pet şişe su kullanmaktan dolayı maruz kalacağı sağlık giderleri, bu nedenle oluşturduğu ve yüklenmesi gereken bireysel ekolojik ayakizi maliyeti vb. hususlarla daha da zenginleştirilebilir, sonraki çalışmalarda.

SHK, veri bulma güçlükleriyle savaşarak, İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursadaki yurttaşların su faturalarına mercek tutan bir araştırma yapmış.

Veri bulma güçlüğü gerçekten ilginç. Dönemlere göre su ve atıksu fiyat çizelgeleri, örneğin ASKİ (Ankara) ve BUSKİ (Bursa) gibi su idarelerinin örütbağlarında yok, Aralık 2015 ve Ocak 2015 verileri var İZSUda (İzmir) ancak Ocak 2012ye dek var. Niye acep? İSKİde (İstanbul)  ise Aralık 2006 - Ocak 2016 arası su eder değişikliklerine ulaşılabiliyor.

Verilerin kapsamı da sorunlu gözüküyor. Su birim fiyatı ve atıksuyun fiyatı dışında, faturalardaki diğer maliyet unsurları ve bunların dönemlere göre dağılımlarının bilgisi yok. SHK yazanağı hazırlarken yurttaşların güncel faturalarından yararlanmış. Basamaklı tarife bu dört ilin kimisinde varken, kimisinde yok. Basamaklar gereksinime göre çeşitli dönemlerde değiştirilmiş. SHKnın araştırmasında faturalar ile ağ sitelerindeki veriler birbirini tutmadığında (örneğin ASKİ ve İSKİ) ağ sitelerindeki veriler kullanılmış.              

Türkiyede geçimbilimsel istatistiklere temel alınan birim olan hanehalkı, Türkiyede illere göre değişmekle birlikte ortalama 3,6 kişi. SHK da araştırmasında 4 kişilik bir hane halkını esas almış. Bu hanehalkının tükettiği ortalama su miktarını da İSKİde konutlara verilen su miktarını nüfus sayısına bölerek bulmuş: ayda 10 metreküp su. Bu su nitelik olarak çoğunlukla içilemez kabul edilmeyip, bu hanehalkının aylık 240 litre (kişi başı günlük 2 litre X 4 kişi X 30 gün) damacana içme suyu satın alarak tükettiği varsayılmış.

İSKİ Yasasında suyun ücretlendirilmesine ilişkin (Md.23) açıklamada, yönetim ve işletme giderleri, yıllara dağıtılmayıp o yıl doğrudan gider yazılan yenileme, düzeltme-iyileştirme ve genişletme yatırım giderleri, lağım döşemi (kanalizasyon) tesisi var ise kullanılmış suların uzaklaştırılması giderleri, mikroplu çukurların boşaltım giderleri ve bir kâr oranı sayılmış. Ayrıca Kamu Kuruluşları Mal ve Hizmet Fiyat Çizelgeleri Yasası da bu kâr ekleme işini zorunlu kılıyor.

Hizmet bedeli tam maliyet+kâr formülüne dönüşüp, yetki yerel yönetimlere kalınca, ASKİ şubeyolu bedelini, BUSKİ bakım bedelini, katı atık toplama bedelini (% 18 KDVsi de cabası), İZSU katı atık toplama bedeli, katı atık bertaraf bedeli gibi maliyet kalemlerini ekle(yiver)miş!

Gerçi kişisel bilgi ve kanımıza göre su idarelerinin suyun maliyetini hesaplarken konut ve işyerlerine göre maliyet merkezi uygulaması yapmadığından, suyun fiyatlamasındaki farklılaştırma da bilimsel bir zemine dayanmayan keyfi eşdeyişle öznel bir uygulama olmaktadır. 

Çizelge 1de yurttaşlara yüklenen bu giderlerin ayrıntılı çizelgesi (Aralık 2015 itibariyle) sunulmuştur.

Tablo not açıklamaları:

1: ASKİ: Atıksu bedeli (metreküp başına 1,68 TL), şube yolu bedeli (Oluşan bakım ve işletim masrafları peşin ya da aylık olarak faturalara ekleniyor)                                                                                                

2: BUSKİ: Atıksu bedeli (metreküp başına 0,4 TL), bakım bedeli (1 metreküp su birim fiyatının yarısı), katı atık bertaraf bedeli (Masraf oluştukça faturalara yansıtılıyor), katı atık toplama bedeli (Tam maliyet prensibi gereği, yapılan harcamaların faturalara yansıtılması ile belirleniyor)

3: İSKİ: Bakım bedeli ( 1m3 su birim fiyatı)                                                                                                                                                                                                 

4: İZSU: Atıksu bedeli (metreküp başına 2.08 TL), katı atık toplama bedeli (Aylık değişen miktarlarda faturalara yansıtılıyor), katı atık bertaraf bedeli (Aylık değişen miktarlarda faturalara yansıtılıyor)

Bakmayın, Çizelge 1deki verilere göre, İzmirde ek yükün oranının en yüksek (% 72) olduğuna, İstanbulda danası değil de anası iri 10 metreküpün bedeli 40,8 TL ile en yüksek. Araştırmaya konu olan dört il arasında, İstanbullu yurttaşlar temel su fiyatı olarak en pahalı suyu tüketirken, en yüksek su faturası da Ankaralıya çıkıyor.   

Bu eklenen maliyet unsurlarına (Aralık 2015 faturaları itibariyle) yakınsak ve topluca bir bakış Çizelge 2de sunulmuştur.

Bu notlarda adı geçen maliyet unsurlarına ilişkin olarak açıklama SHK Raporunda ek açıklama olarak verilmiş, biz de yazımızın sonuna aldık. Meraklısı ekten veya ilgili yasal düzenlemeden inceleyebilir.

Çizelge 1de görünen Çevre Temizlik Vergisi niye alınır, ayrıca Çizelge 2deki maliyet unsurları devreye girer? Bu soruyu kafaya takın bu arada. 

Belediyenin su idaresine fatura çıkarma esnekliği verildi ya, bakın şimdi uygulamalara. Belediye Gelirleri Yasasına 2015de eklenen Harcama İştirak Payı düzenlemesi ışığında, BUSKİ Aralık 2015de konutlara 550 TLlere varan bir harcama payı bildirimi yollamış. Aşağıda en düşük ücretle geçindiği söylenilen bir yurttaşa gelen bildirimin belgesi var.

Daha da değişik bir örnek var. MASKİ (Manisa) yol yapım çalışması sırasında patlayan su borusunun onarım bedelini vatandaşa tamir ücreti diye yüklemiş, 176 TL. lik faturada 129,5 TL. onarım ücreti. Aşağıda onun da belgesi var.

Bazı okurlar, bu tamir ücretini yol yapım çalışmasını yürüten müteahhitleşmiş mücahitin yüklenmesi gereğini düşünebilirler, Müteahhit kelimesi yüklenici sözcüğü olarak Türkçeleştirilince kafa karıştırıyor. O yüklenme başka bir yüklenme, bu başka bir yükleme. Hadi canım, bilmezlikten gelmeyin!

Bir de 6360 sayılı yasa ile büyükşehir belediyelerine devredilen belediyelerin borçları ve yeni su getirme, atıksu toplama ve arıtma tesisleri bahanesiyle de zam yağmuru gelmekte, örneğin ASKİden geçen ay hem de yüzde 10,11.

Aşağıdaki Çizelge 3de İSKİnin gelir – gider ve kâr (bakmayın siz İSKİnin olumlu faaliyet sonucu gibi bir terim kullandığına) verileri sunulmuştur.

Çizelge 3de İSKİnin gelirlerinden İBBye ayrılan pay ve bunun yüksekliği dikkatiniz çekmiş olmalı. İBBnin son (2014e ait ve 2015de yayınlanmış) faaliyet raporundaki İBB toplam gelirler rakamına (12.276.426.547 TL) , İSKİden İBBye devredilen tutarın oranı yüzde 3e denk geliyor. İyi bir oran. Sahi bu para nereye harcanıyor acaba? Usunuza kömür harcamalarının akçalandırılması gelmesin sakın ha!

PARADİGMA SORUSU 1 : Su bir hak mıdır, yoksa ticari bir mal mı?

Su bir hak ama çizelgelere göre değil, tecimsel mal olarak gözüküyor.

PARADİGMA SORUSU 2 : İBB Holding, İSKİ de kâr amaçlı bir şirket midir?

Çizelge 3e bakılırsa bu sorunun yanıtı ne yazık ki evet! İSKİnin yıllara göre su satış kârı İBB payı düştükten sonra bile 500 milyon TL.ye ulaşmış. Peki 2015de İSKİ niye zarar etmiş? Seçim ekonomisi nedeniyle zamları ertelemiş olabilir mi? Suya zam mı gelecek? Bu tür sorular insanı huzursuz eder ama, SHKnın raporunda aktardığı bilgiye göre, İBBnin 62 red 154 kabul oyuyla onaylanmış 2016 bütçesinde su hizmetlerine ilişkin kurum kârları olarak 1.000.000.000 TL düzeyinde bir tutar yer almış. 2014e göre yüzde 150, 2015e göre yüzde 330 düzeyinde bir artış. Bu kime mi yüklenecek? Onu da siz bilin!

Holding ve şirket derken, uluslararası sermaye merkezleri için şirket derecelendirme kuruluşlarından FITCH, İBBnin uzun vadeli kredi notunu yükseltmiş, JCR da en yüksek düzeyde yatırım yapılabilir kategorisinde göstermiş.

Gelelim bu su faturalarının gerçekten yüksek olup olmadığına. Buna ait veriler Çizelge 4te sunulmuştur.

Aile geçimbilimi yazınındaki ve uygulamadaki örneklere göre, şebeke suyu giderlerinin hanehalkı bütçesindeki oranı değerinde yüzde 2nin üstü yüksek kabul ediliyor. O halde bu dört ilde oldukça yüksek bir oran olduğu açık. İşin içine içmek için damacana suyu da eklenince ulaşılan oranlar daha da facia.

SHK Raporunda musluk suyunun içilebilmesi durumunda, damacana su giderinin gıda, eğitim, ekin vb. başka giderler için kullanılabilmesine ilişkin değişik ilginç örnekler hesaplanarak verilmiş, örneğin hanehalkının 2 haftalık sebze gereksinmesinin karşılanması gibi.                 

Not (1): Aylık 240 litre (:günlük kişi başı 2 litre x 4 kişi x 30 gün) damacana suyun Hamidiye suyu bedeli.  

Sonsöz

SHK Raporundaki önerileri de göz önüne alarak kimi hususların altını çizmek gerekiyor. Suya ilişkin veriler saydam ve ulaşılabilir olmalı. Temel gereksinim niceliğindeki su ücretsiz olmalı. Musluk suyu içilebilmeli. Tam maliyet mantığı uygulandığında (özellikle düşük gelirlilerin suya erişimi düşünülürse), bir insan hakkı olarak su hakkı çiğnenmekte. Su bir ticari mal olmamalı, su idareleri de bir kâr amaçlı şirket değil kamu hizmeti idaresi olmalı. Bu tür  önerilere ilişkin olarak, SHK bir de imza kampanyası açmış, bunun için bkz.:

Toplam 575 defa okunmuştur.

Prof. Dr. İ. Melih Baş diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.