Prof. Dr. Sait Yılmaz
Prof. Dr. Sait Yılmaz - Yazar

Ermenistan ile normalleşme ne anlama geliyor?

Uzun bir tarihi geçmişe sahip olan Türkiye-Ermenistan ilişkileri geçtiğimiz yıl Karabağ’da yaşanan 44 günlük savaşın ardından yepyeni bir sürece girdi. Ermenistan’da yapılan seçimler, Ermeni diasporasının tutumu, Batılı devletlerin almış olduğu siyasi kararlar ve daha pek çok konu, bir kez daha Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin bir an önce barışçıl yollarla çözüme kavuşturulmasının gerekliliğini ve bu normalleşmenin de tüm tarafların yararına olacağını gözler önüne serdi. Ermenistan tarafının sıklıkla ilişkileri önkoşulsuz olarak normalleştirmeye ve Türkiye ile yeni bir sayfa açmaya hazır olduklarını beyan etmesi olumlu gelişmeler için ümit verdi. Sonuçta iki ülke ilişkilerinin normalleşmesi, Güney Kafkasya’nın siyasi, ekonomik ve kültürel kalkınmasında da önemli bir rol oynayacaktır. Ancak, normalleşme çalışmalarını Rusya Federasyonu kendi kontrolünde tutmak isterken, Gürcistan ve İran ise mevcut konjonktüre göre normalleşmenin daha az yararlarına olacağını düşünmektedir. İlişkilerin normalleşmesiyle gelecekte Güney Kafkasya artık çatışma ve savaşlarla değil barış, huzur ve ekonomik refahla anılan bir coğrafyaya dönüşebilir. Bu makalede, Türkiye ve Ermenistan arasındaki normalleşmenin öncelikle iki ülkeye olası katkıları, daha sonra diğer ülkelere olan etkileri konusunda bir değerlendirme yapacağız.

Normalleşmenin siyasi sonuçları neler olabilir?

Güney Kafkasya’nın üç ülkesi olan Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan, Rusya’nın Sovyetler Birliği sonrası etki bölgesi içindedir ve buraya Batılı güçlerin sokulmasını istememektedir. Bu üç ülkeye herhangi bir Batılı girişim Rusya’nın çıkarlarına tehdit olarak görülmektedir. Orta Asya ve Kafkasya’da Yol ve Kuşak Projesi kapsamında ulaştırma ve alt yapı projeleri ile bölgede varlığını artırmaya çalışan Çin ise diğer bir önemli aktördür.

Güney Kafkasya ülkeleri olan Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan’ın birbiri ile çatışan beklentileri bulunmaktadır;

- Ermenistan, uzun zamandır Rusya’nın müttefiki, onun liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü ve Avrasya Ekonomik Birliği üyesidir. Bununla beraber, Rusya sadece Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan değil Türkiye ve İran’ı da kendi etki bölgesi içinde tutmak istemektedir.

- Azerbaycan’ın beklentisi Avrupa enerji güvenliği için önemli olan Güney Gaz Koridoru için desteği artırmaktır.

- Rusya’nın baskısı altında yaşayan Gürcistan ise ABD’nin güçlü ve sürekli korumasını beklemektedir. Gürcistan, Avrupa-Atlantik bölgesine entegre olmak için NATO ve AB’ye üye olmak istemektedir.

Ermenistan; Rusya’nın liderlik ettiği Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ), Avrasya Gümrük Birliği ve Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) üyesidir. Ancak, son gelişmeler AEB’nin Ermenistan üzerindeki etkilerinin pek olumlu olmadığını gösterdi .

Öte yandan, Azerbaycan, bu örgütlerin hiçbirine üye değildir ve Kazakistan, Beyaz Rusya ve Kırgızistan üzerinde siyasi olarak etkilidir. Ayrıca, ekonomik gücü nedeni ile Rusya karşısında da zayıf konumda değildir. Azerbaycan’ın Rusya’dan gelişmiş silahlar satın alması Ermenistan’ı endişelendiriyordu. Ancak, şimdi öncelikler değişiyor ve bu Rusya ile ilişkilere de yansıyacak. Güney Kafkasya ülkeleri, Rusya Federasyonu’nun baskısı arttıkça ABD, AB ve Çin seçeneklerine daha çok bakacaklardır.

Normalleşmenin ekonomik sonuçları

Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesinin en önemli sonucu Güney Kafkasya’daki istikrardır. İlişkilerin karşılıklı çıkarlara uygun olarak geliştirilmesinde en pratik adımlar ekonomik alanında atılabilir. Atılması gereken ilk adımlardan birisi İstanbul ile Erivan arasında hava yolu trafiğinin açılması, ardından demiryolunun tekrar faaliyete geçmesidir. Denize çıkışı olmayan, kara ülkesi Erivan 1990 yılında çatışmalar başlayana kadar olan dönemde demiryolu trafiğinin %85’ini Azerbaycan üzerinden yürütüyordu. Hâlihazırda Türkiye ve Ermenistan’daki turizm şirketleri büyük şehirlere düzenli uçuşların başlamasını bekliyorlar. Bu uçuşlar, ekonomik faaliyetlerin de artmasına yardımcı olacaktır. Artan ticari ilişkiler ve halkların birebir teması iki ülke arasındaki sıfır toplamlı ilişki anlayışını yenecek ve derin güvensizliği de yok ederek, Türk ve Ermeni toplumlarının barışmasına ortam sağlayacaktır.

Türkiye ile sınır kapılarının açılmasının Ermenistan ve Türkiye’ye potansiyel ekonomik faydaları şunlar olabilir;

  1. Türkiye ve Azerbaycan tarafından uygulanan abluka ve ambargonun sona ermesi ile Ermenistan’ın izolasyonu sona erecek, Gürcistan’a alternatif yeni deniz taşımacılığı güzergâhı ile ithalat ve ihracat masrafları azalacaktır.
  2. Türk kara sınırının açılması ile Ermenistan, Türkiye pazarına ve potansiyel olarak Avrupa ve Ortadoğu pazarlarına nüfuz edebilecektir.
  3. Sınırların açılması sonucu Ermenistan içindeki rekabetin artması ile ithalat ve ihracat tekelleri kırılacak, daha doğal ve rekabetçi bir ekonomiye sahip olacaktır.
  4. Bölgede siyasi ve kültürel etkisinin güçlenmesine ilave olarak, Türkiye yeni bir pazara girecek ve bunun Doğu Anadolu’da nispeten az gelişmiş iller için olumlu etkisi olacaktır.

Türkiye’nin Erivan’la ilişkilerinin normalleşmesinin en önemli etkileri Güney Kafkasya’da görülecektir. Batılı devletlerin normalleşmenin Rusya’nın bölgedeki gücünü sınırlayacağını varsayarak bu süreci destekleyeceği söylenebilir. Normalleşmeyle Türkiye önemli bir bölgesel güç olarak daha da belirgin bir şekilde öne çıkacaktır. Normalleşmenin küresel etkilerine bakıldığında özellikle bu süreçte hem Türkiye’nin Türk dünyası ile ilişkilerinin önündeki önemli engeller ortadan kalkmış olacak hem de bölgede öngörülebilirlik, refah ve istikrarın önü açılacaktır. Türkiye ve Ermenistan arasındaki normalleşme siyasi ve ekonomik alanda değil, sosyal ve kültürel yakınlaşma ile de iki ülke için “kazan-kazan” formülünün gerçekten hayata geçmesini sağlayabilir. Bu durum, Güney Kafkasya’nın istikrarı kadar Azerbaycan ve Türk Dünyası için de çok önemli stratejik bağların gelişmesine yardımcı olabilir. Normalleşmenin en çok kazananı Erivan yönetimi ve Ermeniler olacaktır. Ermenistan için yeni bir stratejik genişleme ve özellikle ticari alanda Karadeniz ve Akdeniz’deki Türk limanları üzerinden dünyaya daha çabuk ve kolay açılma anlamına gelebilir.

 

Makalenin devamı ve geniş versiyonu için;

https://www.academia.edu/68417011/ Ermenistan_ile_normalleşme_ne_anlama_geliyor

Toplam 2655 defa okunmuştur.

Prof. Dr. Sait Yılmaz diğer yazıları:

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.